daha enerjik, motive, mutlu hissetmenin yolu – 1

Merhaba, blogun açılış yazısı olarak güzel bir konudan başlıyoruz 🙂

Başlıktaki gibi daha iyi hissetmenin anahtarı uyku. Fakat bugünkü konumuz uyku hakkında gazetelerin sitelerinde bolca laf kalabalığının arasına sıkıştırılmış bir iki genel geçer bilgi değil.

Bu blogu başlatma konusunda en büyük motivasyonlardan biri olan kişi Andrew Huberman. Kendisi Stanford Üniversite’sinde nörobiyoloji ve psikiyatri konusunda uzman çalışan bir profesör, ve harika bir Youtube kanalı var. Kendisi gördüğüm en bilgili insanlardan birisi, ve bu bilgisi ile orantılı bir mütevaziliği var.

Bugün Huberman’ın uyku konusunda verdiği bilgileri ve pratik uygulamaları hayatımıza adapte ederek nasıl daha enerjik, motive ve mutlu olacağımızı konuşacağız.

Faydalı pek çok bilgi veriyor, bunları uzun uzun konuşup aralarında dağılmaktansa parça parça ilerleyeceğiz. Bu sayede hayatınıza adapte etmek daha kolay olacak.

uyku konusunda yapabileceğiniz en iyi şey

Biyolojik saatinizi ayarlamak. Vücudumuz uyku ve uyanıklık süreçlerinde hormonlarını ayarlar. Bunu doğru şekilde ayarlayabilmesi için şuan gündüz vakti mi gece vakti mi bunu bilmesi gerekir. Bunu bilmesinin tek yolu da dışarıdan aldığımız ışıktır.

Ben karanlık veya loş ortamları aydınlık ortamlara kıyasla daha çok severim. Benzer şekilde bilgisayarda tüm siteleri karanlık modda kullanırım çünkü daha çok hoşuma gidiyor. Ancak karartma perde çekersem, ve gün boyunca dışarıdan ışık içeri girmezse vücudum saatin kaç olduğunu anlayamıyor. Bu yüzden günün abuk saatlerinde uykum geliyor, ya da uyandığımda hala uykulu hissediyorum.

biyolojik saatimizi nasıl ayarlayabiliriz

Uyandığınızda gün ışığına maruz kalmalısınız. Pencereden değil, camı açıp bir dışarı bakayım da değil 🙂 Açık havada 5-10 dakika balkonda ya da dışarıda olmalısınız. O günün güneşli olmasına gerek yok, aydınlık olması yeterli. Kapalı havalarda bu süreyi 10-20 dakikaya çıkarabilirsiniz.

Bu noktada iki soru işareti oluşabilir. İlki, neden 5-10 dakika; çünkü vücudun ilgili mekanizmayı çalıştırması için yeterince uyaran alması gerekiyor. Bunun için pencereden bakmak yeterli değil ve hava aydınlık olunca süre de kısalıyor. İkincisi, peki hava kapalıysa ve özellikle kış mevsiminde nasıl yapmalıyız? Malesef bunun pratik bir çözümü yok. En kolay yol ışığa maruz kaldığınız süreyi arttırmak. Ancak, ilk uğraştan sonra en pratik yol ise bir terapi lambası (SAD lamp) almak.

Bu lambalar gün ışığını taklit ederek yaklaşık 10000 lux aydınlık veriyor. Ben de iki aydır kullanıyorum ve çok faydalı oldu. Bu herkesin bütçesine göre olmayabilir, ancak oldukça kullanışlı oluyorlar. Ürünler genellikle birbirine benziyor ancak 10000 lux aydınlık verip UV içermiyor olmasına dikkat etmelisiniz.

hayatımda neler değişecek

Ben uyku kalitesini yıllar önceden beri araştırmaya başlamıştım. Uyku kalitesini arttıran aşikar şeyler var. Örneğin tok karna yatmamak, belirli saatlerde uyumaya başlamak gibi. Ancak gün ışığına maruz kalma tavsiyesi çok uzak gelmişti, demiştim nasıl olabilir 🙂

Genellikle iki günde bir sabahları spor salonuna giderim, kış mevsiminde bildiğiniz üzere saat 8.30’da bile hava karanlık olabiliyor. Bu sebeple sonbahar aylarında daha yorgun hissetmeye başlamıştım. Sonradan öğrendim ki, ben yaz aylarında sabah dışarı çıkıp yeterince gün ışığına maruz kalıyordum ancak havalar kararınca bunu yapamamaya başladım ve daha yorgun oldum.

Terapi lambası almaya karar verdim ve yaklaşık iki aydır hemen her gün bir saat civarı açıyorum. Enerjime, motivasyonuma, uyku kaliteme, dinginliğime muhteşem bir katkısı oldu. Hiç beklemiyordum.

Gün ışığına maruz kalmaya başladıktan sonra yaklaşık bir iki hafta içinde değişimi fark edeceksiniz.

Sorularınızı ya da yorumlarınızı aşağıya yazabilirsiniz.

Keyifli günler 🙂